Genie Vakası… Dilbilimsel Bir Trajedi…
Dilbilimciler, dil ve konuşma terapistleri ve psikologlar için dil edinimi alanında Genie’nin öyküsü çok çarpıcıdır. Dil ediniminde uyaran, sosyal çevre ve kritik zamanın önemi, Genie’nin trajik öyküsünde tüm açıklığıyla ortaya çıkmaktadır. Bu, herhangi bir öykü değil tam anlamıyla bir çocuk istismarıdır.
Bkz: http://www.youtube.com/watch?v=dEnkY2iaKis
Vaka öyküsü şu şekilde: Babası Genie’yi neredeyse 13 yaşına kadar odasında kilitli tutuyor. Genie yaşamının önemli bir kısmını bir lazımlığa bağlı olarak geçiriyor. Genie aslında büyük ölçüde akranlarına benzer bir çocuk. Ancak durum anlaşıldığında çok şiddetli bir iletişim bozukluğu ve motor sorunlar tespit edilmiştir. Büyük ölçüde bir mutizm durumu ve atipik vokalizasyonlar vardı ve sözcük hazinesi ciddi şekilde sınırlı bulunmuştur. Genie devlet tarafından koruma altına alınmıştır, ancak tüm rehabilitasyon sürecine rağmen sözel iletişim bakımından akranlarına yetişmesi sağlanamamıştır. Psikososyal uyum sorunları da devam etmiştir.
Bu öykü aslında Skinner, Chomsky ve Vygotsky ekolleri için de büyük anlamlar taşımakta. Zira demek ki dil gelişimi sadece Chomsky’nin öne sürdüğü dil edinim aygıtıyla (LAD) gerçekleşmiyor. Çevresel uyaranlar da burada aktif rol oynuyor. Konunun nörolojik yansımaları da var. Örneğin bu vaka sinaptik gelişim bakımından kritik evrelerin ne kadar iyi değerlendirilmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyor. Bir diğer konu da tablo ne kadar ağır olursa olsun erken müdahalenin harika etkiler sağlayabileceğidir.
Çok üzücü bir hikaye…Erken evrede yakalansaydı belki bu gecikmeler telafi edilebilirdi…