14
Nis
2012
0

Gecikmiş Dil ve Konuşma

 

Gecikmiş dil, genel kapsamda, normal gecikme olarak baktığımız; ancak çok dikkatli olmamız gereken bir konu.  Zira pek çok gelişimsel bozukluk gecikmiş dil ile başlıyor. Dahası erken müdahaleyle, çok başarılı sonuçlar alınabilirken bazen o kritik dönemin sunduğu fırsatlar büyük ölçüde kaçırılabiliyor. İlk fırsatta Genie vakası hakkında bir yazı yazmalıyım 🙂

Gecikmiş dil konusundan önce özetle bir dil gelişimine bakalım. Çocuklar doğumdan itibaren dünyayı tanımaya, öğrenmeye ve ona adapte olmaya başlarlar. Bu adaptasyon süreci boyunca belirli gelişim evrelerinden geçerler. Bu evrelere gelişim basamakları da denilebilir. Aileler sıklıkla çocuklarının gelişim basamaklarındaki sorunları, çocuklarının akranlarından olan farklılıklarını görerek veya (varsa) ağabey/ablalarının gelişimlerinden çıkarımda bulunarak fark ederler. Bir ebeveynin genel gelişim normlarına göre çocuğunun gelişimini takip etmesi çok daha objektif bir yaklaşımdır. Önemli gelişim basamaklarından birisi dil gelişimidir. Bu basamaklara ilişkin yaş sınırları esneklik taşımaktadır. Doğumdan itibaren çocuklarda beklenen genel dil gelişim basamaklarının başlıcaları şunlardır:

0-1. Ay: Yaklaşık 1-3 saat ağlar. Kucağa alındığında susar. Hareket eden kişiyi gözleriyle takip eder.

2.-3. Ay: Farklı durumlarda farklı ağlar, size cevap olarak mırıldanır.

3.-4. Ay: Tesadüfi olarak babıldar.

5.-6. Ay: Ritmik olarak babıldar.

6.-11. Ay: Gerçek konuşmayı taklit olarak babıldar ve mimikler kullanır.

12. Ay: 1-2 sözcük söyler, isimleri tanır, tanıdık sesleri taklit eder, basit yönergeleri anlar.

18. Ay: Adlar dahil 5-20 sözcük kullanır.

1-2 Yaş Dönemi: 2 sözcüklü cümleler söyler, sözcük dağarcığı gelişir, hoşça kal anlamında el sallar, tanıdık hayvan seslerini yapar, “hayır”ı anlar.

2-3 Yaş Dönemi: Vücut bölümlerini tanır, ismi yerine kendisinden bahsederken “ben” der, isim ve eylemleri birleştirir, sözcük hazinesi yaklaşık 450 sözcüktür, kısa cümleler kullanır, 3-4 rengi eşler, büyük-küçüğü bilir, aynı hikayeyi tekrar tekrar dinlemekten hoşlanır, bazı çoğul formlarını kullanır.

3-4 Yaş Dönemi: Bir öyküyü anlatabilir, 4-5 sözcüklük tümceler kurabilir, sözcük hazinesi yaklaşık 1000 sözcüktür, soyadını bilir, bazı çocuk şarkılarını bilir.

4-5 Yaş Dönemi: Geçmiş zamanı kullanır, sözcük hazinesi yaklaşık 1500 sözcüktür, renkleri ve şekilleri bilir, “neden” ve “kim” gibi soruları sıkça sorar.

5-6 Yaş Dönemi: 5-6 sözcüklü tümceler kullanır, sözcük hazinesi yaklaşık 2000 sözcüktür, nesnelerin neden yapıldığını söyleyebilir, uzamsal ilişkileri bilir (“üstünde”, “uzak” vb.), adresini bilir, aynı ve farklıyı anlar, her tür cümle biçimini kullanabilir.

Yukarıda bahsedilen dil gelişim basamaklarını daha da detaylandırmak mümkündür. Dil gelişimi basamakları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: (http://www.dilvekonusmaterapisti.com). Bu basamaklara göre dikkati çeken bir gerilik her zaman bir bozukluk olarak değerlendirilmez, ancak kritik dönemlerin kaçırılmaması bakımından da dikkatli olunmalıdır. Kesin bir şey söyleyebilmek için bir dil ve konuşma terapisti tarafından yapılacak ayrıntılı bir değerlendirme gereklidir. Genel olarak, dil-konuşma gecikmesinin belirtileri, istekleri konuşma yoluyla ifade edememe, konuşma anlaşılırlığının oldukça düşük olması,  sözcük ve cümle yapısında gecikmedir.

Gecikmiş dil ve konuşmanın temelinde birçok sorun olabilir. Bu nedenlerden başlıcaları, işitme engeli, mental retardasyon, nörolojik bozukluklar, yaygın gelişimsel bozukluklar ve uyarıcı yoksunluğudur. Diğer taraftan hiçbir nedene bağlı olmaksızın gecikmiş dil ve konuşma da görülebilir.

Çocuğunuz iki yaşında birkaç sözcüğü -eksik de olsa- kullanamıyorsa ya da üç yaşına geldiğinde tümceler kuramıyorsa mutlaka bir dil ve konuşma terapistine başvurunuz.

Eğer dil ve konuşma becerilerinde gecikmesi olan bir çocuğunuz varsa:

  • Dil çıktısı olmasa da iletişimi kesmeyin.
  • Her gün düzenli olarak iletişim ağırlıklı faaliyetler yapın
  • İletişimde bazı sözel ya da sözsüz iletişim becerilerini kullanın.
  • Paralel konuşma, genişletme vb. sözel tepkileri sık sık kullanın.
  • Çocuğun iletişime yönelik çaba göstermeye özendirin.
  • Ev içerisinde basit, yavaş ve çok karmaşık olmayan bir dil kullanın.
  • Çocuğun sadece sözcüklerine değil jest, mimik kullanımını da önemseyin.
  • Çocuğun zorunlu olarak iletişim kurması için fırsatlar yaratın.

Emrah Cangi

Uzm. Dil ve Konuşma Terapisti 

Şunlar da hoşunuza gidebilir

Dil ve Konuşma Terapisinde Tele-terapi Uygulamaları
Dil ve Konuşma Bozukluklarının Psikolojik Yönü (Kültür Üniversitesi, Psikoloji Sohbetleri VIII)
Kekemelik – CNN TÜRK
PROMPT TERAPİ YÖNTEMİ (Prompts for Restructuring Oral Muscular Phonetic Targets)

Yorum Bırakın

error: İçerik korunmaktadır !!